10 Temmuz 2009 Cuma

Konfederasyon Kupası Maceramız #2


A.B.D. galibiyetinden 2 gün sonra 21 Haziran'da Afrika Şampiyonu Kamerun'un karşısına çıktık. Tam maç 0-0 bitecek derken 89. dakikada 22 yaşındaki defans oyuncumuz Servet, Job'u yere indirdi. Penaltıyı o yaz Chelsea'ye transfer olacak eski Gençlerbirliği oyuncusu Geremi gole çevirdi ve bu maçtan puansız ayrılmamıza neden oldu.
Bu maçın bir başka özelliği de Marc Vivien Foe'nin 90 dakika forma giydiği son maç olmasıydı. Kamerun'un gruptaki son maçı olan A.B.D. karşılaşmasında dinlendirilen Foe, yarı finaldeki Kolombiya maçının 72. dakikasında bütün dünyanın gözü önünde geçirdiği kalp krizi ile hayata veda etmiş ve taraflı tarafsız herkesi yasa boğmuştu.
23 haziran'da gruptaki son maçımız için Brezilya'nın karşısında çıktık. Dünya Kupası'nda 2 kez yenildiğimiz Brezilya karşısında alacağımız bir beraberlik yarı finale çıkmamız için yeterli olacaktı. Brezilya Adriano ile bulduğu aşırtma golüyle ilk yarıyı 1-0 önde tamamladı. İkinci yarının başlarında bu kez 23 yaşındaki Gökdeniz'in kalecinin üzerinden aşırdığı top ağlara gitti ve durum 1-1 oldu. 80. dakikada ise Yıldıray'ın pasında Okan Yılmaz'ın ayağından bulduğumuz kontra atak golüyle maç bambaşka bir hal aldı. Maçı anlatan Ercan Taner bu golle birlikte adeta çıldırıp, maçı çok daha büyük bir heyecan ve şevkle anlatarak son 10 dakikayı daha da unutulmaz kıldı. 90+3'te ilerleyen yıllarda Fenerbahçe'nin efsanesi haline gelecek Alex'in attığı gol skoru 2-2'ye getirdi. Ronaldinho ise daha sonra aynı yıl Barcelona'ya transfer olup takım arkadaşı olacağı Rüştü'den topu almak için kaleye yönelmiş, bu sırada çıkan arbede iki futbolcunun da kart görmesine neden olmuştu. Sonuçta Brezilya'yı elimizden kaçırmış olsak da gruptan çıkıp Fransa'nın yarı finaldeki rakibi olmayı başarmıştık. Bana göre de bu maç milli takımın tarihindeki en keyifli maçlardan biriydi.

Konfederasyon Kupası Maceramız Yazı Dizisi

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin