6 Aralık 2008 Cumartesi

EURO 2004

4 Dünya Kupası 4 de Avrupa Şampiyonası takip etmiş biri olarak söylemeliyim ki EURO 2004 bunlar içinde açık ara en zevksiz turnuvaydı. Oysa ne güzel başlamıştı herşey. Daha eleme maçları oynanırken muhtemelen 2002'de elde etmiş olduğumuz başarının da gazıyla rüyamda Avrupa Şampiyonu olduğumuzu görmüştüm. 2003 yazında genç oyuncularımızın Konfederasyon Kupası'ndaki performansını görünce umutlarım iyice artmıştı. Ama rüyalar tersine çıkar diye boşuna dememişler. Daha spor gazetelerimizin attıktarı "Çek bir Letonya" manşetlerinin mürekkebi kurumamıştı ki bir anda kendimizi Avrupa Şampiyonası'nın dışında buluverdik. Rüyam tersine çıktı diye üzülüyordum ama bir rüyanın en fazla ne kadar tersine çıkabileceğini görmem için 4 Temmuz 2004'ü beklemem gerekiyordu.
EURO 2004 tarihte açılış maçı ile final maçı aynı takımlar arasında oynanan ilk büyük turnuvaydı. Ancak ne bu iki maç ne de aralarında oynanan 29 maç izleyenlere keyif vermedi. Defansif anlayışın dünya futbolunda zirve yaptığı yıldı 2004. Diğer büyük turnuvaların aksine akılda kalan hiçbir maç olmamıştı. Benim de aklımda hiçbir maç kalmadı ama bir anı kaldı. Çeyrek final maçları başlamadan önce arkadaşlarla toplanmış oturuyorduk. Maçlardan konuşuyorduk. O sırada benim "Abi bütün takımların gücü birbirine yakın. Yunanistan dışındaki 7 takımın da şampiyonluk şansı var" şeklinde talihsiz bir beyanatım oldu. Be kardeşim göt olunur da böyle mi olunur. Hala hatırladıkça gülerim. Kısacası hem sıkıcı hem de hayal kırıklıklarıyla dolu bir turnuva olmuştu benim için. Ama yine de futboldu sonuçta, gönül verdiğimizdi, o yıl az meyve vermiş olsa da meyvesi goldü. Bunlar da en güzel 10 golü EURO 2004'ün (Tabi bana göre).


Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin