11 Nisan 2010 Pazar

Ful Yaprakları

Devlet tiyatrolarında 5 yıldır sahnelenmekte olan bir oyun Ful Yaprakları. Bense oyunu ancak dün akşam İstiklal Caddesi'ndeki Küçük Sahne'de izleyebildim. Küçük Sahne adı gibi gerçekten oldukça küçük bir tiyatro salonu. Bu yüzden yerinizin kötü olması gibi bir durum pek söz konusu değil. Kenarda kalmak ya da çok arkada kalmak gibi bir derdiniz yok ama koltukların arası dar ve tahta koltuklar pek de rahat değil. Ancak bu bu durum sahnenin nostaljik havasını kaybetmemesini sağladığı için beni pek rahatsız etmedi.

Oyuna gelecek olursak, Civan Canova'nın kaleminden çıkan olağanüstü diyaloglar ve Musa Uzunlar'ın son derece başarılı oyunculuğu izleyiciye hem keyif veriyor hem de derin düşüncelere sürüklüyor. Kadın erkek ilişkilerinden, anne baba ile ilişkilere; aşktan, günahlar ve Tanrı'ya birçok konu hakkında normların dışında lafları cesurca söylüyor oyun. İzleyiciye de benzer sorular sorduruyor.

Oyunda Musa Uzunlar'ın canlandırdığı Richard karakteri "hoşumuza giden bedenlerin içine hayalimizdeki ruhu yerleştirip adına da aşk diyoruz" gibi bir cümle kuruyor. Bugüne kadar aşk üzerine sayısız şarkı yapıldı, sinema filmi çekildi, tiyatro oyunu sahnelendi. Ancak aşkın bu kadar güzel tanımlandığı bir eser hatırlamıyorum açıkçası.

Son söz olarak da ne yapın edin, gösterimden kalkmadan önce bu oyunu izleyin derim.

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin