Tarih 19 Haziran 2000. Milli takımımız Euro 2000'de gruptaki son maçında ev sahiplerinden Belçika ile karşılaşıyor. Euro 96'yı puansız ve golsüz kapatan milliler, Euro 2000'de önce İtalya karşısında ilk golünü atıyor, ardından İsveç'e karşı da ilk puanını alıyordu, Belçika maçında ise hedef ilk galibiyeti alarak çeyrek finale çıkmaktı.
Golsüz giden ilk yarının son anlarında Alpay orta sahanın sol tarafından topu rakip kaleye adeta bitir artık hoca dercesine dikti, top o kadar çok yükselmişti ki yerden sektikten sonra bile tekrar 6-7 metre havaya çıktı. Top, ikinci kez yere inmeden Hakan Şükür ve Belçika kalecisi De Wilde topa hamle yaptılar. Pozisyon ceza sahası içinde olduğundan De Wilde elleriyle müdahele edebiliyordu, Hakan ise kafaya çıktı ve De Wilde'in elleriyle uzanamadığı yükekliğe erişip kafayla topu ağlara gönderdi. Bu sıradışı golün ardından ikinci yarıda bulduğumuz bir kontratakta Hakan Şükür bir gol daha attı ve 2-0'lık galbiyet bizi çeyrek finale taşırken ev sahini Belçika için ise turnuvanın sona ermesi anlamına geliyordu. Bu maç milli takımımızın büyük turnuvalarda evsahiplerini yenme geleneğini başlatan maç oldu. Maçın ardından haber bültenleri Hakan Şükür'ün kaç santimetre zıpladığını hesaplamaya çalışırken biz de futbolseverler olarak ilk kez bir büyük turnuvada tur atlamanın keyfini çıkarıyorduk.
O gün uğurlu maç izleme kadrosunu toparlayamadığımızdan bu maçı evde izledim. Milli maç olduğundan annem de göz ucuyla bakmaya başladı. Derken maç öyle bir hal aldı ve öyle mutlu bir sonla bitti ki annemi de milli maç kontenjanından da olsa futbol izleyiciliğine kazandırmış oldu O günden sonra annemle bir kaç milli maçı daha beraber izledik.
Golsüz giden ilk yarının son anlarında Alpay orta sahanın sol tarafından topu rakip kaleye adeta bitir artık hoca dercesine dikti, top o kadar çok yükselmişti ki yerden sektikten sonra bile tekrar 6-7 metre havaya çıktı. Top, ikinci kez yere inmeden Hakan Şükür ve Belçika kalecisi De Wilde topa hamle yaptılar. Pozisyon ceza sahası içinde olduğundan De Wilde elleriyle müdahele edebiliyordu, Hakan ise kafaya çıktı ve De Wilde'in elleriyle uzanamadığı yükekliğe erişip kafayla topu ağlara gönderdi. Bu sıradışı golün ardından ikinci yarıda bulduğumuz bir kontratakta Hakan Şükür bir gol daha attı ve 2-0'lık galbiyet bizi çeyrek finale taşırken ev sahini Belçika için ise turnuvanın sona ermesi anlamına geliyordu. Bu maç milli takımımızın büyük turnuvalarda evsahiplerini yenme geleneğini başlatan maç oldu. Maçın ardından haber bültenleri Hakan Şükür'ün kaç santimetre zıpladığını hesaplamaya çalışırken biz de futbolseverler olarak ilk kez bir büyük turnuvada tur atlamanın keyfini çıkarıyorduk.
O gün uğurlu maç izleme kadrosunu toparlayamadığımızdan bu maçı evde izledim. Milli maç olduğundan annem de göz ucuyla bakmaya başladı. Derken maç öyle bir hal aldı ve öyle mutlu bir sonla bitti ki annemi de milli maç kontenjanından da olsa futbol izleyiciliğine kazandırmış oldu O günden sonra annemle bir kaç milli maçı daha beraber izledik.
Efsane Goller Yazı Dizisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder