Hem içinde bir Türk karakter barındırması hem de Naomi Watts ve Armin Mueller Stahl'ın birlikte rol almaları ile bana Eastern Promises'ı hatırlatan film. Eastern Promises'ı da beğenmiştim, The International'ı da beğendim. Son derece önemli bir konu oldukça gerçekçi bir şekilde ele alınmış filmde. Özellikle Calvini'nin bankalarla ilgili konuşması ders niteliğindeydi. Tekrar tekrar dinlemek gerek diye düşünüyorum. Clive Owen'ın oyunculuğu takdire şayan. İlerleyen yaşına rağmen güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen Naomi Watts'ın da hastayız zaten. Bir de Haluk Bilginer var, daha ne olsun.
spoiler
Müzedeki çatışma sahnesi çok başarılıydı ama bu sahne bana Mafia oyunun son görevini hatırlattığından dellendim. Zamanında az mı uğraşmıştık o müzeden sağ çıkacağız diye. Filmin finalinde İstanbul'da işlenen cinayet ise tam mafya işi olmuş. Bence sadece bu iki sahne için bile film görülmeye değer. Calvini'nin bankalarla ilgili sözlerinin bir kısmı şöyleydi: "Onların amacı çatışmaları kontrol etmek değil, çatışmaların neden olduğu borçları kontrol etmek. Savaşları önemli kılan yol açtıkları borçlardır. Borçları kontrol eden her şeyi kontrol eder". Bu sözlerden ülkemiz adına da dersler çıkarmak gerekir diye düşünüyorum.
spoiler
Bana göre filmin tek olumsuz tarafı ise istanbul sahnelerinin, Hollywood'un daha önce İstanbul'da çektiği filmlerde gördüğümüz klişe sahneler olmasıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder