26 Kasım 2010 Cuma
20 Kasım 2010 Cumartesi
Karanlık İşler
Oyunu bugün Beykoz'daki Ahmet Mithat Efendi Sahnesi'nde izledim. Bu sahneye 2. gidişim. Gideceklere tavsiyem, hafta sonu havanın güzel olduğu bir gün gidip hem Anadolu yakasının doğal güzelliklerinin, hem de tiyatronun tadını çıkarmaları. Bir diğer tavsiyem de ön sıralardan bilet alacaklara olsun. Sahnenin yüksekliğinden dolayı ilk 2 sırayı pas geçmkte yarar var. 3 ya da 4. sıra ideal.
Oyuna gelecek olursak Karanlık İşler Devlet Tiyatroları'nın bu sezonki yeni oyunlarından biri. İlk perdesi biraz sıkıcı giden ikinci perdede ise biraz hareketlenen oyun bazı sahnelerde izleyicilere kahkahalar attırmayı başardı. Oyunculuk kötü değildi ama çok iyi olduğunu da söyleyemem. Levent Özdilek'in performansı bile vasat göründü bana. Özetle bu oyundan çok şey beklemeyin derim. Düşük beklentiyle gitmeniz halinde ise keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
19 Kasım 2010 Cuma
15 Kasım 2010 Pazartesi
Carlito's Way
Al Pacino'nun bir kez daha hayranlık uyandıracak bir performans sergilediği başyapıt.
De Palma, Carlito ve Gail arasındaki aşkın büyüklüğünü anlatmak için geçmişten sahnelere ya da uzun diyaloglara ihtiyaç duymaz. Bize sağanak yağmurdan çöp tenekesinin kapağıyla korunmaya çalışarak karşı apartmanın çatısından sevdiği kadının dansını hayranlıkla izleyen adamı ve sokakta ona laf atan kişinin sevdiği adam olduğunu anlayıp arkasına dönerek ona sevgi ve hasret dolu gözlerle bakan kadını gösterir. Bu 2 sahne Carlito ve Gail arasındaki aşkın büyüklüğünü anlamaya yeter de artar bile. Daha fazla detaya, repliğe, söze ihtiyaç yoktur.
De Palma, Carlito ve Gail arasındaki aşkın büyüklüğünü anlatmak için geçmişten sahnelere ya da uzun diyaloglara ihtiyaç duymaz. Bize sağanak yağmurdan çöp tenekesinin kapağıyla korunmaya çalışarak karşı apartmanın çatısından sevdiği kadının dansını hayranlıkla izleyen adamı ve sokakta ona laf atan kişinin sevdiği adam olduğunu anlayıp arkasına dönerek ona sevgi ve hasret dolu gözlerle bakan kadını gösterir. Bu 2 sahne Carlito ve Gail arasındaki aşkın büyüklüğünü anlamaya yeter de artar bile. Daha fazla detaya, repliğe, söze ihtiyaç yoktur.