
Oyuna gelecek olursak, Civan Canova'nın kaleminden çıkan olağanüstü diyaloglar ve Musa Uzunlar'ın son derece başarılı oyunculuğu izleyiciye hem keyif veriyor hem de derin düşüncelere sürüklüyor. Kadın erkek ilişkilerinden, anne baba ile ilişkilere; aşktan, günahlar ve Tanrı'ya birçok konu hakkında normların dışında lafları cesurca söylüyor oyun. İzleyiciye de benzer sorular sorduruyor.
Oyunda Musa Uzunlar'ın canlandırdığı Richard karakteri "hoşumuza giden bedenlerin içine hayalimizdeki ruhu yerleştirip adına da aşk diyoruz" gibi bir cümle kuruyor. Bugüne kadar aşk üzerine sayısız şarkı yapıldı, sinema filmi çekildi, tiyatro oyunu sahnelendi. Ancak aşkın bu kadar güzel tanımlandığı bir eser hatırlamıyorum açıkçası.
Son söz olarak da ne yapın edin, gösterimden kalkmadan önce bu oyunu izleyin derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli okuyucu,
Yorumunu yazarken, bu blogun sadece yazarının kişisel görüşlerinden ibaret olduğunu ve herkesin aynı şekilde düşünmek durumunda olmadığını, farklı düşünceleri belirtmenin ve tartışmanın en güzel yolunun ise saygılı bir üsluptan geçtiğini unutmazsan, bir de değerli görüşlerinin yanında adsız yazısının olmasının pek de iyi bir şey olmadığını göz önünde bulundurursan ne mutlu sana, ne mutlu bana...