30 Ağustos 2009 Pazar

Transferler Üzerine Kısa Kısa - Fransa

Tüm dünya krizle boğuşmasına rağmen bu yaz transfer piyasası oldukça hareketli geçti. Ben de transfer sezonu kapanmak üzereyken yazın önemli transferlerini kısa kısa yorumlayayım dedim. Fransa ile devam edelim.

Yoann Gourcuff (Milan -> Bordeaux) : Geçen yılın Fransa şampiyonu Bordeaux geçen yıl kiralık oynattığı Gourcuff'un bonservisini alarak çok önemli bir iş yaptı.

Bafetimbi Gomis (St. Etienne -> Lyon) : Benzema'yı Real Madrid'e veren Lyon, Fransa'nın son yıllarda yıldızı parlayan bir başka genç forvetini aldı. Gomis, Lyon'a katkı sağlar.

Lisandro Lopez (Porto -> Lyon) : Oldukça yüksek maliyetli bir transfer. Ama Lyon'a yararlı oalcağına şüphe yok.

Gabriel Heinze (Real Madrid -> Marsilya) : Manchester United ve Real Madrid formaları giymiş tecrübeli bir futbolcuyu bonservis bedeli ödemeden transfer etmek önemli. Heinze Marsilya'da faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Fernando Morientes (Valencia -> Marsilya) : İspanyollar hiçbir zaman ona hak ettiği değeri vermemiş de olsa bana göre Morientes kaliteli bir golcü. 33 yaşındaki oyuncu Marsilya'ya hücum bölgesinde kadro derinliği kazandırır.

Edouard Cisse (Beşiktaş -> Marsilya) : Beşiktaş ondan yeterince faydalanamasa da Cisse, hem tecrübesi hem de fiziğiyle iyi bir defansif orta saha oyuncusu. Bonservis bedeli ödemeden Cisse'yi kadrosuna katan Marsilya doğru bir iş yaptı.

Lucho Gonzalez (Porto -> Marsilya) : Tıpkı Lisandro Lopez gibi o da çok yüksek maliyetli. Takıma önemli katkı yapacaktır ancak yine de ödenen bonservis bedeli çok fazla bence.

Gregory Coupet (A. Madrid -> PSG) : Coupet, ilerleyen yaşına rağmen kalitesi ve tecrübesi ile PSG kalesinde güven verir.

Mevlüt Erdinç (Sochaux -> PSG) : Bu yaz en sevindiğim transferlerden biri. Mevlüt'ün Fransa'nın büyük takımlarından birine gitmesi sevindirici. Burada başarılı olup daha da iyi bir takımın yolunu tutacağına inancım tam.

Transferler Üzerine Kısa Kısa Yazı Dizisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Değerli okuyucu,

Yorumunu yazarken, bu blogun sadece yazarının kişisel görüşlerinden ibaret olduğunu ve herkesin aynı şekilde düşünmek durumunda olmadığını, farklı düşünceleri belirtmenin ve tartışmanın en güzel yolunun ise saygılı bir üsluptan geçtiğini unutmazsan, bir de değerli görüşlerinin yanında adsız yazısının olmasının pek de iyi bir şey olmadığını göz önünde bulundurursan ne mutlu sana, ne mutlu bana...