
Filmin bizim açımızdan ilgi çekici olan tarafı ise büyük bölümünün İstanbul'da geçiyor olması ve 60'lı yılların İstanbul'undan nefis manzaralar sunması. Filmin başında İstanbul'un reklamı bile yapılıyor. Bond,İstanbul'a hiç gitmediğini söyleyen Moneypenny'e ay ışığının dayanılmaz olduğu Boğaz'a hiç gitmedin mi? diyerek takdirimizi kazanıyor. Film boyunca 60'lı yıllardaki Türk insanının modernliği ve şıklığı dikkat çekici. Günümüzdeki tabloya bakınca üzülmemek ve o yılları aramamak elde değil. Filmin en büyük eksisi ise Türk karakterlerin Türk oyuncular tarafından canlandırılmamalarından dolayı abuk subuk bir Türkçe konuşmaları. Filmde Türkçe'yi düzgün konuşan tek karakter kendisine sorulan adrese "soldan birinci kapı" repliğiyle cevap veren polis. Son olarak filmde Tatiana Romanova karakterini canlandıran Daniela Bianchi'nin en güzel Bond kızlarından biri olduğunu söylemek gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli okuyucu,
Yorumunu yazarken, bu blogun sadece yazarının kişisel görüşlerinden ibaret olduğunu ve herkesin aynı şekilde düşünmek durumunda olmadığını, farklı düşünceleri belirtmenin ve tartışmanın en güzel yolunun ise saygılı bir üsluptan geçtiğini unutmazsan, bir de değerli görüşlerinin yanında adsız yazısının olmasının pek de iyi bir şey olmadığını göz önünde bulundurursan ne mutlu sana, ne mutlu bana...